El, Ayak, Ağız Hastalığı

Genellikle 5 yaşın altındaki çocukları etkileyen ancak bazen yetişkinlerde de görülebilen yaygın bir viral hastalıktır. El, ayak ve ağız hastalığı belirtileri yüksek ateş, el ve ayaklarda döküntü, ağız içinde aft(ülsere yara)  benzeri yaralar (herpanjina) dır. Sıklıkla yazın veya sonbaharın ilk aylarında görülür. ama son zamanlarda kışın da görülmeye başlamıştır nedeni de tam açıklanamamaktadır.

El, ayak ve ağız hastalığına enterovirus cinsi virüsler neden olur. Bu virüs grubu poliovirüsler, koksaki virüsleri, ekovirüsler ve enterovirüsleri içerir. En çok sebep olan virüs Coxsackie virus A16’dır. Enterovirus 71 ise el-ayak ağız hastalığının salgınlarına neden olabilir.

Belirtiler:

El, ayak ve ağız hastalığı genellikle ateş (38-39,5 derece) , iştahsızlık, belli belirsiz bir kırıklık hali ve boğaz ağrısı ile başlar. Karın ağrısı ve öksürükte olabilir. Ateşin başlamasından 1-2 gün sonra, ağızda herpanjina adı verilen ağrılı, el ve ayaklarda içi su dolu döküntüler (su çiçeği benzeri) meydana gelir. Döküntüler genellikle ağızın arka kısmında dudak içlerinde ve dişetlerinde küçük kırmızı lekeler olarak başlar, daha sonra deride 1-2 gün sonra  içi su dolu kabarcıklar haline gelir  Ayak tabanı ve ellerde avuç içinde düz kırmızı noktalar halinde başlayan döküntüler, daha sonra su toplar. Bazen döküntüler dizlerde, dirseklerde, kalçada veya genital bölgede de oluşabilir. ağız yaraları bir haftada El ve ayaklardaki döküntüler genellikle 3 hafta  içerisinde kendiliğinden iyileşir.

Özellikle küçük çocuklar ağızlarındaki ağrılı yaralar nedeni ile su içmekte zorlanabilir ve dehidratasyon(sıvı kaybı) oluşabilir.

Her ne kadar adı El-Ayak-Ağız Hastalığı da olsa her zaman tüm bu alanlarda döküntü görülmeyebilir. Sadece ağız yaraları veya sadece deride döküntüler şeklinde gelişebilir.

Komplikasyonları:

El, ayak ve ağız hastalığının komplikasyonları yaygın değildir.

  • Nadiren viral veya "aseptik" menenjit oluşabilir. Ateş, baş ağrısı, boyun tutulması, veya sırt ağrısı neden olur.
  • Çok daha nadir olarak beyin iltihabı (ensefalit) oluşabilir.
  • Çoğunlukla çocuklarda 4 hafta içinde el ve ayak tırnaklarında düşme vakaları rapor edilmiştir. Ancak oluşan tırnak kayıplarının hastalığın sonucu olup olmadığı bilinmemektedir. Bununla birlikte, bu vakalarda tırnak kaybı geçici olmuş ve tırnak tıbbi tedavi gerekmeden tekrar büyümüştür.

Bulaşma:

Kuluçka süresi ortalama 3-6 gündür. Coxsackie virus enfeksiyon son derece bulaşıcıdır. Salgınlar sırasında, virüs çocuktan çocuğa ve anneden fetusa yatay iletim yoluyla bulaşır. Bulaşma oral veya oral fekal-oral yoldan(sekresyonlarla temas)  meydana gelir. Ağız veya barsak mukozasında ilk viral yerleşimi izleyen 24 saat içinde lenf düğümlerine yayılma oluşur. Virüs hızla ağız mukozası ve cilde yayılması ile gelişir. 7. günde, nötralize edici antikor seviyeleri artar ve virüs elimine edilir.

El, ayak ve ağız hastalığına neden olan virüsler enfekte kişinin burun ve boğaz salgılarında, döküntülerin içindeki sıvıda ve dışkısında (gaita) bulunabilir:

Enfekte kişilerle yakın kişisel temas, öksürme veya hapşırma ile hava yolu ile, dışkı ile temas, yüzeyi kirlenmiş nesnelerle temas sonucu bulaşabilir.

Yüzme havuzlarında veya su parklarında su yutmak ile etken virüsü almak nadirde olsa mümkündür. Enfekte kişilerin dışkısı ile kirlenmiş sularda olasılık daha yüksektir, ve iyi bir klorlama dahi yetersiz olabilir.

Genellikle el, ayak ve ağız hastalığı olan bir kişinin hastalığın ilk haftasında bulaştırıcılığı çok yüksektir. Belirtiler ortadan kalktıktan sonra bile bazen günlerce ya da haftalarca bulaşıtırıcı olabilirler. Özellikle virüsle enfekte olmuş yetişkinler herhangi bir belirti göstermeseler de bulaştırıcı olabilirler. Bulaşıcılığı çok yüksek olduğundan hasta kişilerin belirtiler tamamen ortadan kalkana dek izole edilmeleri faydalıdır.

Tanı:

Alınacak ayrıntılı bir hastalık öyküsü ve fizik muayene, ağızda, ellerde ve ayaklarda karakteristik döküntüler, genellikle hastalığın teşhisi için yeterlidir. Aftöz stomatit, su çiçeği, eritema multiforme ve herpes simplex gibi hastalıklarla ayırıcı tanısı yapılmalıdır.

Genellikle, hiçbir laboratuvar çalışması gerekmez. Lökosit sayısı 4000-16,000 / ml arasındadır. Bazen, atipik lenfositler mevcuttur.

Son çalışmalar, C-reaktif protein (CRP) ve açlık kan şekerinin şiddetli vakalarda hafif vakalara oranla anlamlı olarak daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Virüsün bulunması muhtemel alanlardan ( burun-boğaz sürüntüsü, gaita, döküntü sıvıları..) alınan numunelerde PCR yöntemi ile virüs izole edilebilir veya kanda hastalığa sebep olan virüslere (coxackie, enterovirüs..) karşı oluşan antikor (bağışıklık sistemi yanıtı) tespit edilebilir.

Hastalıktan Korunma:

Hastalıktan korunmak için geliştirilmiş bir aşı yoktur. Hasta bireyler ile temastan kaçınmak ve bazı temel temizlik kurallarına dikkat ederek hastalıktan korunmak gerekir.

  • Ellerinizi özellikle tuvalet kullanımı sonrası veya bez değiştirdikten sonra, yemek hazırlamadan veya yemeden önce mutlaka su ve sabunla yıkamalısınız.
  • Oyuncaklarda dahil olmak üzere kullanılan tüm malzemelerin yüzey temziliğini ve dezenfeksiyonunu doğru yapmalısınız.
  • Hastalarla yakın temastan (öpüşme, sarılma gibi…) ve ortak tabak bardak kullanımından kaçınmalısınız.

Tedavi:

Hastalığın özel bir tedavisi yoktur.Semptomları hafifletmek için bazı önlemler alınabilir;

  • Ağrı ve ateş için ateş düşürücü ve ağrı kesiciler kullanılabilir. Ancak çocuklarda aspirin kullanılmamalıdır.
  • Ağrılı ağız yaraları için gargara, ağız suları veya spreyler kullanılabilir.